21 Aralık 2011 Çarşamba

İzmir Güncesi



Mor Elbiseli Kadın yine aniliğini gösterip bir İzmir yoluna sürükledi beni.Uzun yolculukları severim,hele ki gece olursa..Yol ne tuhaf aslında.Benzin istasyonları alabildiğine soğuk.Şehirlerarası otobüsler ne karanlık.Bu hangi şehrin hikayesi?Öyle çocuk ki muavin.Esmer elleriyle yanıma yaklaştı sanki,korkma çocuk.!:gittiği yerden geri dönecektir bir gün elbet,asla dönmez denenler.Korkma delikanlı ,sönse de bir gün ışıklar, okuyacaktır herkes ne yazıldıysa..Hiç bir şey söylenmedi daha,sen de konuşma adam.İhtiyarlama hiç.Sırt sırta verdik ya,bir sigara molası uzaklığındasın şimdi.Selama kelama hacet yok.Bir uzun yol şarkısı tutturdum.Gitmek ne kadar güzel.hep gitmek ama asla varamamak.Terkederken beni de yanına alacak biri vardı sonra sustu.
Ben hep gitmeyi sevdim,herkesten ve her şeyden.Aldırış etmedim.Zamanla öğrendim.Yağmur ve yol Adem'den kalma.Ama dedim ya kar da yağsa güncesini tutmayı biliriz alimallah.Gitmek tek mevsim.Hep soğuk.Madem mevzu tek atımlık kurşundan ibaret,onu neden gökyüzüne doğrultup Tanrı'ya ateşlemiyoruz?
Karşıdan vapurla gelen adamın yaktığı ışık sönmedi,o beni hiç görmedi,ben de onu hiç beklemedim zaten.
İstanbul bir aşk filmi,İzmir ise aşk gibi kokuyor.İstanbul'da aşklar daha bir senaryo dahilinde ve setlerde yaşanıyor gibi.İzmir'i kıskandım galiba.İstanbul'dan daha sakin,o daha küçük yaşantıyı.Caddelerin tanıdıklığını.Aidiyet duygusunu ve aynı anda hissettirdiği bağımsızlığı.İstanbul gibi yedi tepeli de değil,dümdüz.Şehre girer girmez tüm şehir önüne seriliveriyor.Gizlemiyor yüzünü,saklanmıyor, dahası korkutmuyor.Yağmur yağsa da üşümüyorsun,ege denizi çarpıyor ayaklarına.Yalnız hissetmiyorsun bu şehirde.
O akşamüstü Asansör denilen mekanda Mor Elbiseli Kadın defterime eğilip bir kaç satır yazdı.

''İzmir'le kucaklaşman için getiriyorum seni buraya.Onun tadına varman,denizini okşaman,vapurlarını tanıman için bu kadar yüksekten baktırıyorum sana.Hadi boşver ,konuşmak zorunda değiliz.Sen gidince zaten yeterince konuşmayacak mıyız?Şimdi susalım,dışarı çıkıp birer sigara yakalım.''

Velhasıl İzmir üçüncü şehrim oldu benim Diyarbakır ve İstanbul'dan sonra.Özlüyorum zaman zaman.Ama yine de ben şunu anladım
...Aşk İzmir'de başka,
İstanbul'da bambaşkadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder