13 Şubat 2012 Pazartesi

Dostlar'a

Vurun dostlar o gam teline.Biz zamanı gelmeden vazgeçmişlerdeniz.Çayın başında ölüme meydan okuyan erlerdeniz biz.Attık sevdayı avuçtan aşağı,çaydan öteye..Öyle anlatmadık veyahut ulu orta.Kederin ve efkarın gediklisi olmuşuz biz.Uzaktan bekledik ölümü..Bir de öyle sevdik zaten.Anlatmadık dostlar..Yakına uzağa haber salmadık gönlümüzdeki bitkinlikten..Tütün sardık,karşıdaki dağları izledik.Bize yar olmadı dostlar..Takvimlerden dem vurduk..Hey gidi,kafayı da çektik..Ellerimiz nasır tuttu veyahut işte o vakit anladık..Elin yarinden medet umma dost.Sen de elin yari olmuşsun onun nazarında.Belki de geç kaldık..Çaput bağladık...Ağaçlara değil,ellerimize parmaklarımıza.Alem ne dediyse dedi.Milletin dilini musibet etmedik kendimize.Uzaktan hayalini gördüğümüz yarin gamzesine uzattık başımızı..Ellerimize baktık,ona baktık,toza dumana baktık..Ölüm de geldi,bahçedeki erguvanın üzerine kondu..Ölüm de dedik.Toprak da dedik.Ne muazzam kıymet oysa beklemek.Ummak.Varsın olsun dedik,ne yüce hikmeti var Allahın..Ölüm ona dokunmasın yeter.Hani o olmadan memleket toprağı gurbet eline döner ya dostlar,biz öyle kimsesiz bekledik işte.Biz vurgunuz,yorulmuşuz elimiz çapa tutmuyor..Gerçek dipten ayağa acı bir kahve dostlar.Kırk yıl bekletiyor gözünü sevdiğim.Mevsimlerden haberimiz yok..Çatılardan yolunu gözlüyoruz o dönmeyeceğini bildiğimiz senelerin..Meylere vurduk erkekliği dostlar.Ana avrat küfür.Gözler kan çanağı.Yağız delikanlıların gözü olmuş cehennem çukuru.Yol gidilmez olmuş dostlar..Artık geri de dönülmez ,kısmet.Beklenen gelmemiş dostlar.Mey bitmiş,bağlamacı gitmiş..Elde bardak boş.Ele giden yarin yolu çorak..Vakit geç dostlar.İsyanlarımız beyhude.Geceler ölüm döşeği.İstanbul'a gidiyor gözlerimiz.İnsan kendinden kaçsa kaçsa İstanbul'a kaçar.Öyle de kaçak işte yüreklerimiz..Sevdanın kelamını etmeyiz.İnsanın muradı da bitiyor.Beylik laflar edemiyor artık insan.Belki alışıyor uzaktan bakmaya..Gizli sevmek var ya işte..İşte o gizli sevdanın gelgiti yerle yeksan ediyor..İnsan beklemiyor sonra bir gün,
alıyor ceketini çıkıp gidiyor.Kimse kimseyi beklemiyor dostlar..Aklında ve yüreğinde olan çekip gidiyor zaten peşinden...

7 Şubat 2012 Salı

Deli Saçması

Delikanlılık bıçak sırtı.Kar,çamur,ter..Sarhoşluk..Yüzüm kanıyor.Bak göz kapaklarım.Sabah saat ben buçuk.Yarım saat sonra işe gidecek birileri.İzlemek kötü.Konuşmak güzel..Dur dedim.Velev ki molotof köklerinde sıkışıp kalmışız.Yok hayır ben size aşktan söz etmeyeceğim.Siz kirlenmişsiniz efendim.Oldu şimdi açın aynaları yakın sigaraları kendinizi izleyin.Vapura binmekten hoşlanmıyormuş kimileri.Yüzlerine güneş vursa heyhat bakın tanrının ayakları üşümüş.Yazık günah anlamaya çalışıyorsunuz hala.Bırakın efendim.Onlar siz anlayamayın diye var zaten.Kederlendik geçen gece.Melankolinin rengi siyah ya da gri değil hayır.Mavi,ya da olsa olsa lacivert.Ben yanarım..Sokaktan geçen deri ceketli adam söndürür beni.Yine aynı şehir.Haklılar bazen.Ben de hoşlanmıyorum otobüse binmekten.Metafor yapmıyorum.Odun sobası yakıyoruz orada biz.Kedi gibi deyiminin anlamını siz de seviyorsunuz.Ama ve lakin hatta belki ben de hoşlanmıyorum kedilerden.Yok mu şu gençlik ateşi.Yakamda kırmızı karanfil.Saygıyla eğilin.Yükseklerden atlayan kaplumbağalar ölür mü acaba.Caddede mazgalın tekine sevdiğim adamın attığı izmarit sıkışıp kalmış.Sizin sevdiğiniz adam terketmiş sizi malum.Ben akıl hastanelerinin beyazını seviyorum.Bakın otobüslerin arka koltuğuna sinip deli aforizmalarla yol alıyorsunuz adını bilmediğiniz ve hiç gitmediğiniz o yere.O yer diye bir yeriniz olsun.Şair çatıları seveceksin demiş.Sevmeyeceksiniz efendim.Bazen yalnızlıktan üşüyorum sanıyorsunuz.Hava buz zaten.İstanbul'a şiir yazmayın asla.Ben hep İranda yaşamak istemişimdir ya da irlanda mesela.Neden demeyin.Şimdi geldi aklıma.Bugün kopkoyu.Ne kadar çok reddediliyoruz.Yetim çocuklara acımayın efendim.Yolda sürüyle deve su içiyor damacanalarla.Kervan gelmiş geçiyor.Araplar çok popüler.Ortadoğu karışmış vaziyette.Ülkemizin dış politikası merak konusu.Peki siz neden yalnızsınız hala.Boşverdik her şeyi.Biz örgütlendik.Şiir yazdık adamlara sövdük.Anlamını bilmediğimiz halde kapitalizm dedik sosyalizm dedik.İnsanlarla konuşurken enselerinden tutup koçum demek istiyorum.Sıfatlarla kirletmeyin.Hayatınızı öznelere boğup kirlenmeyin.Tamam herkesin karnı ağrıyor.Ruhsatsız tabanca kullanmayın.Polisiye dizilerine kanmayın.Bakın biz örgütleniyoruz.Gece gece ağlıyoruz şiir yazıyoruz,yakışıksız masalarda tuzdan dilimizi büren o çerezlerle ve ucuz içkiyle deva arıyoruz ne olduğunu bilmediğimiz o kadife şeye.Pek yaman şey.Ellerimizde molotoflar hurra koşuyoruz bize koşun dedikleri o yere.Ama hayır bu hikaye böyle olmayacaktı.Aşk demişti.Ne çok gülerim o lafa da.Hayır hayır.Kendinizi kandırmayın.Aradığınız aşk değil.Pek tabii siz belanızı arıyorsunuz.Bunun kibarlıkla bir ilintisi yok.Gerçekler çirkin.O yüzden uyuyoruz ya zaten.Palyaçolara ya gülersiniz ya da korkarsınız onlardan.Ben hiç sirke gitmedim ama nasıl bir yer olduğunu biliyorum.Ben hiç aşık olmadım ama nasıl bir şey olduğunu biliyorum.-hani böyle sanki midenize..
-siktir git..

2 Şubat 2012 Perşembe

Martı

Çocuk! Ben seni o karlı akşamüstünde bıraktığımdan beri bin asır geçmiş bak o gök kubbenin altında.
Yanakların al al olmuş soğuktan.Kim nerden çıkardı üşüdüğünü?Erkeklik dediğin kıro adamların tesbih tanelerinin arasında sıkışmış,kokoş kadınların parfüm kokularına bulanmış bir medeniyet.
Oldu bitti ben vazgeçtim.Siz sormadınız.Telefon çalmadı.Aramadım.Bostancıya giden o vapurun etrafında dolanan martı sormadı.Ben sormadım.Trafik keşmekeş olmuş.Bak ben koşuyorum bilmem kaçıncı caddede.Kar yağmamış.Sen gitmemişsin.Bir yerlerden atlıyoruz ha bire.Saç rengimi değiştiriyorum gün aşırı.Ben koşuyorum.Vapur kaçıyor.Martıyı vuruyorlar.Saçlarım ıslanıyor.Yine aynı şehir.Gözünü sevdiğimin İstanbul'u.Zeki Müren çalıyor bir yerlerde.Rakı içesim var,makyajım bozulmuş,çorabım kaçmış.Avuçlarında ölü çiçekler bitmiş.Sen çiçek sevmezsin bilirim..Korktum.Ateşin başında ısınıyordun.Ben yaklaştım.Onlar bize baktı.Biz aldırmadık.Çektin öptün.Elim kolum,bacağım yüzüm yandı.Etrafında ısındığımız ateşten mi,senden mi bilemedim.
Karanlık,kırmızı bir odada bir şeyler okuduk.Anlamıyorsun dedin.Anlamıyordum ama seviyordum.Seni barındırıyordu.
Seni mutsuz kılan o zift kıvamı biçareliğin içine al beni.Bak bir yerlerden atlıyorum ceplerimde sarı turuncu yeşil tabletler.Çok yükseklerden atlıyorum.Oradayım.O uzanabileceğin kadar ölüm kokan bir mesafede,aşkın yedi ceddine ulaşan bir manyaklıkla seviyorum seni.Sanki adamlar geliyor adamlar gidiyor.Yatak bir kalabalık bu gece.Sana benzemeyen adamların vücut çizgileri o çiçekli çarşafta ve tenimin kıvrımında asılı kalıyor.Kendimi sana öldürüyorum ben.Oğullarımızı lacivert çöp poşetlerine dolduruyoruz.
Yuvarlak bir masada oturuyorum birileriyle.Karşımda duran kadın öylece bakıyor.Ben seni anlatıyorum.Korkma adını söylemiyorum.Adın alay eder gibi çünkü.Benim zıttım ve senin de.Asla taşıyamayacağın bir isim sanki.Sen kendi benliğinin içinde kaybolmuşsun,ve belki de beni de tüm o diğer kadınlarla beraber unutmuşsun yatağın altında.Karşımdaki kadın öylece duruyor bakıyor.Ben seni düşünüyorum.Sen biliyorsun,kızıyorsun belki.Ya da umurunda değil.
Günlerden çarşamba.Ayın altısı.Seneden haberim yok.Bostancı iskelesinde çocuğun tekinden simit alıyorsun.Boynunda haki atkın.Deniz dalgalı,gri,sisli.Tüm vapur seferleri iptal olmuş.Çiçekçi bir kadının önünde duruyorsun.Bakıyorsun..Çiçekleri izliyorsun.Yoksa seviyor musun diye merak ediyorum.Çiçekleri sevmenden korkuyorum.Paçaların ıslanmış.Koşuyorsun.Vapur yok.Martıyı vurmuşlar.Çiçekler ıslanmış.Vazgeçiyorsun sanki.Var gücünle koşuyorsun denize.Boynuna atlamaya gidiyorsun sanki denizin.Eyvallah der gibi eğiyorsun başına.Hayır yoksa pes mi ediyorsun.Çiçekçi kadın elinde kahve fincanıyla ardından bağırıyor.
Ellerim ceplerimde titriyor.Sanki bağırıyorum.Elimi boğazıma götürüyorum.Gözlerimin arkasından ağlıyorum.Koşmak istiyorum.Paçalarından tutup durdurmak istiyorum.Bağırmak istiyorum.Sonra yok oluyorsun.İskele sessiz bir koridor.O şehir olabildiğince talan olmuş.Sen kendi benliğinin içinde kaybolmuşsun.Kimseyi sevmemişsin.Kimse yokmuş çünkü sanki.Ellerinde kan kokusu kalmış.Kimseyi affetmemişsin.Kimse yokmuş çünkü.Şimdi bir şiir yazsa biri.Seni anlatabilse.Ben hiç konuşmasam,ağlamasam.Başkaları anlatsa,başkaları ağlatsa.Bak solgun,sessiz.Orada.Kadınlar ölmüş.Kadınlar vazgeçmiş.Ben bir yerlerden düşmüşüm.Bostancı vapuruna binmişim.
Sen bilmiyorsun.Kendimi sana öldürüyorum ben.Sen beni o akşamüstü bıraktığından beri.Hiç bir şey söylemiyorum.Daimi bir düşüş hali.Susuyorum,sen böyle istiyorsun.
Bekliyorum,söylemiyorum.Oğullardan vazgeçiyorum.
Sana değil asla..Martıyı vurmuşlar ben ona ağlıyorum..