24 Ağustos 2012 Cuma

Beyoğlu

işte şimdi sizin bana baktığınız yerde bekliyorum..Beni dünyadan çekip alan o sesle birlikte.Oysa ben oldukça emindim olacaklardan..Her gerçek gibi.
Yalan değil,bu apaçık bir korku işte.Ne derseniz deyin.Ama ben çok net hatırlıyorum her şeyi.Siz hatırlıyor musunuz?
Karşımda duruyordu.Kalın dudaklı,sarı saçlı.Bana doğruyu söyle kadın.!Çünkü benim bir tek doğrulara ihtiyacım var.İşte o kapı benim gittiğim kapı.Ama sen bu şarkıyı söylemezdin eskiden..Oysa böyle miydi her şey?
Yanlış yerde bekliyormuşuz.Ölmek için ne güzel,aşık olmak için ne korkunç bir yer burası.Önümü göremiyorum.Nereye getirdiniz beni allah aşkına kuzum..Koca bir kalabalık var beni bekleyen..Şuracıkta hemen.Dışarıda.Bırakın da gideyim..
Durma sakın.Ya da bakma bana..Anlayamayacağın çok şey var.Sakın durma,gitme ya da.Beni bekliyorlar demiştin.Yoksa artık beklemiyorlar mı?Söylediklerime bakma.Ve bana da..
Çünkü bana baktıklarında susuyorlar.Sen sakın susma.
Bir pazar sabahı tüm hayatım değişti.Yapma allah aşkına.İnsanın hayatı değişir miymiş hiç pazar sabahı.Pazarlardan vazgeçtiğimizden beri cumartesi akşamları ağır bir taşşak kokusu alıyor Beyoğlu'nu..Sabahın beşinde beyoğlunda çocuklar flüt çalıyor.Sabahın beşinde kimse dinlemiyor flüt çalan çocukları.Zaten beyoğlunda kimse kimseyi dinlemiyor.Şimdilerde fahişelik en namuslu meslek.Saçlarından ayrımsıyorum onları.Sarı ve kızıl saçlarından.
Ne öncesi var ne sonrası halbuki..Yüksek topuklar üstünde matah kahkahalar.
Şarkı söylemeyi bilmeyen şarkıcılar,bayat midye dolmaları,ayaklı kas torbaları,terden pörsümüş uzuvlar kusmuk ve ter..
Beyoğlunda önce sevişir sonra ayrılır en son da aşık olur insanlar..
Unut o vakit her şeyi.Çünkü seni kimse sevmedi.Sokakta kaybettiklerini yatakta aradılar sadece..Bazı akşamlar sabah olunca unutulur.Seninkiler de öyle işte.Dokun istediğin kadar eşyalarına,o bilmediğin evin..Bir erkeği aldatamazsın eşyalarla.Senin olmayan o evi ve adamı sevemezsin,zinhar.
Beyoğlu'nda cumartesi akşamları Nazım şiirleri gibidir.Bir buruk biter her zaman..O akşam da öyle oldu.
Ölmek için ne güzel,aşık olmak için ne korkunç bir yer burası..İşte o kapı benim gittiğim kapı.Ama sen bu şarkıyı söylemezdin eskiden..Bu akşam başka akşam dedi,dönüp.Karşımda duruyordu.Kalın dudaklı,sarı saçlı.Beni dünyadan çekip alan o sesle birlikte.İki el silah sesi.Bana doğruyu söyle kadın.!Çünkü benim bir tek doğrulara ihtiyacım var..
Harbiden öldün mü bu boktan cumartesi akşamında?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder